31 Ağustos 2008 Pazar

LUXURY VİLLAS


LUVURY VİLLA




Property DescriptionLocated on the hills of Gairaut, with dominant sea and town views, this charming and new villa profits from reduced notary fees (2.5%).Architecturally designed to follow the sun in its sweeping east to west curves, one has the impression of being on a boat with its exotic wood floors, stainless steel handrails and large porthole windows in the 'gangways'.Ground floor: Entrance, guest WC, 2 bedrooms - both leading onto the gardens, one with ensuite bathroom.1st floor: Double lounge room with terrace, fully equipped semi-open plan kitchen, master bedroom with ensuite and terrace.Roof: Heated swimming pool with putting green and over 100 m of wood decked terrace with seaviews.There is another room of 18 m awaiting completion - perfect for a 4th bedroom with ensuite - with through the floor heating/cooling throughout.All shutters open or close with the touch of one button, double glazing, electric gate, watering system - a gorgeous little jewel in a quiet street, yet only 15 minutes to the centre of town or Airport.Can be joined to property 3160 (2,200,000 Euros) or land 3162 (630,000 Euros) to make one enormous property of 3 villas









Casa Sofia is a large privately owned villa in the area of El Alcazar Moraira. Not be confused with Alcazar near Rusty's. It has recently been refurbished to a very high standard. It is ideal for family holidays as the accomodation is bright and spacious. Approx 3 km from the beach, town centre and main shopping area. Set on a large corner plot with views across to the sea mountains and vineyards. South/South West facing. The villa comprises of three bedrooms, one bathroom. one shower room, large living area with sitting dining room. Good sized, fully equipped kitchen. Private pool in its own grounds. Sunbathing terrace, a garage and car parking. (see reference below)
In detail
The villa has an entrance porch leading to the hallway. It has a large sitting/dining room with wood burning fire, Satellite TV, DVD etc. Door to the barbecue and eating terrace with stunning views of the valley vineyards and across to the sea. Separate kitchen with all mod cons, i.e. cooker, microwave, kettle toaster etc. also a door to the terrace. There is a washing machine and tumble drier provided. Three good size bedrooms, all tastefully furnished. The master bedroom is on same level as the living area. Downstairs to the second bedroom having either a super king bed or two twins beds, which ever is prefered so ideal for another couple. Third bedroom sleeps three in single beds. It is possible to sleep another person on a sofa bed or a baby in a cot. The shower room is on the ground floor and the bathroom is for use by the two other bedrooms. Both
having a loo and washbasin.
LUXURY VİLLAS













































30 Ağustos 2008 Cumartesi

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN


GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu. Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu. TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi. Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi. Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı. Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.

26 Ağustos 2008 Salı

İTALYA

KEYİFLİ BİR TATİL İÇİN 20 AYRI SEÇENEK
Avrupa'nın önemli sanat ve kültür başyapıtlarını yaratan İtalya insanının eserlerini yakından tanıma ve hissetme şansını, doğal güzellikler hemde eski tapınaklar açısından tanımaya çağıran İtalya, 8500 km kıyışeridi ile de Akdeniz in güzel kumsallarını sunmaktadır



























Fiziki Yapı Güney Avrupa’da yer alan, kuzey batısında Fransa, kuzeyinde İsviçre ve Avusturya, kuzeydoğusunda Yugoslavya, doğusunda Adriya Denizi, batısında Tirejen Denizi ile çevrili olan İtalya, çizme biçiminde bir yarımadadır. Akdeniz’deki Sardinya, Sicilya, Elba ve birçok küçük ada da İtalya’ya bağlıdır. Kuzey İtalya, kuzeyde Alp Sıradağlarına bağlanan Po Vadisinin büyük alüvyon ovasından meydana gelir. İtalya’nın en yüksek dağlarından büyük Alplerin Fransa-İtalya sınırındaki Montblanca Tepesi 4810 m yüksekliktedir. İtalya sınırları içinde kalan en yüksek tepe Grand Parodiso’dur ve 4061 metredir. Appeninlerin kuzeyden güneye uzantısı 1125 km’dir. Bu dağların ortalama yüksekliği 1200 m’dir. Orta Appeninler Adriye Denizi kıyısında denizden dar tepeler şeridi ile ayrılır. Burası bütünüyle yüksek ve çorak olan, eskiden göllerin bulunduğu çöküntü havzaları ile yarılmış kalkerli yaylalardan meydana gelir. Güney Appeninler Tiren Denizi kıyılarında uzanır. Burada tepelerden ve alüvyonlu küçük ovalardan meydana gelmiş bir bölge vardır. Bu ovalar kuzeyden-güneye doğru Toscana, Umbria, Lazio ve Campania ovalarıdır.Bu bölgenin çok yerinde volkanik kraterler ve krater gölleri vardır. Faaliyette olan volkanlar güneyde Napoli yakınlarındadır. Buradaki Vezüv faal bir yanardağdır. Ponci yanardağı ise tarihte meşhurdur. Buradaki lavlarla taşlaşmış insan heykelleri o günkü cemiyet hayatını aksettirmesi bakımından çok önemlidir. İtalya’nın Akdeniz’de bulunan adalarından Sicilya’da Etna yanardağı faal bir volkandır. İtalya’nın Akdenizdeki adaları, İtalya topraklarının % 16’sını meydana getirir.En önemli ırmak Po’dur. 673 km uzunluğunda olan bu nehir Alplerden doğar. Diğer ırmakları Tiber ve Arno’dur. Ülkede güzellikleri ile ünlü göller vardır. Bunlardan Maggiore, Cono ve Garda en önemlilerindendir.
İklimi İtalya’da Akdeniz iklimi hüküm sürer. Sahra havasının yerleştiği mevsim olan yaz, kurak ve güneşlidir. Atlas Okyanusu havasının yerleştiği mevsim olan kış ise ılık, yağışlı ve düzensizdir. Kuzey İtalya, denizin yumuşatıcı etkisinden hiç yararlanamaz. Buradaki iklim kara iklimidir. Po Ovası kışın soğuk ve sislidir, yazın ise, boğucu nemli sıcaklar olur. Kuzey bölgesine doğru yağmurların sürekliliği artar. İlkbaharda daha çok yağış olur. Güneye doğru iklim daha da sıcaklaşır, kış ayları güneyde en yağışlı aylardır. Burada kışlar ılımandır yazlar sıcaktır.Ortalama yıllık yağış miktarı 500 ile 800 mm arasında değişmektedir. Ortalama sıcaklık ise kışın 1°C, yazın ise 25-26°C arasındadır.
Tabii Kaynaklar Bitki örtüsü ve hayvanlar: İtalya zengin bir bitki örtüsüne sahip değildir. Akdeniz iklimine sahip olduğu için bitkiler uzun süren kuru ve sıcak yazlara dayanabilen türdendir. Ormanlar ülke topraklarının %21’ini kaplar. Ormanlarda çoğunlukla meşe, akgürgen ve kestane ağaçları bulunur. Ekilemeyen topraklar kuraklığa dayanıklı kaba otlar ve makilerle kaplıdır. Alçak kesimlerde kozalaklılar türüne ait ağaçlarla kaplı ormanlar bulunur. Bunların alt kısmını ise yaprak döken ağaçlar meydana getirir.İtalya halkının avcılığa çok meraklı olması sebebiyle yabani hayvanların sayısı azalmıştır. Günümüzde Alplerde yaşıyan dağ keçisi, kurt ve geyik gibi yabani hayvanlar bulunmaktadır.Madenler: Ülke maden kaynakları bakımından fakirdir. Mevcut olan kömür ve demir yatakları yeterli değildir. Tabii gaz, petrol ve kükürt Sicilya’da çıkartılır. Toscona’da antimon, prit, bor ve büyük ölçüde cıva elde edilir. Toscona’daki kıyı dağlarında ayrıca önemli miktarda mermer çıkarılır. Po Ovasında verimli metan gazı yatakları mevcuttur.
Nüfus ve Sosyal Hayat İtalya’nın nüfûsu 57.158.000’dir. İtalya’da nüfus artışı bir mesele haline gelmiştir. Çünkü doğum oranı çok yüksektir. İtalya’dan dış ülkelere büyük bir göç vardır. Yarım asırda 7 milyon kişi dış ülkelere göç etmiştir.İtalya on bir bölgeden meydana gelmiştir. Bu bölgelerin hepsi, hatta şehirlerde ayrı ayrı lehçeler kullanılmaktadır. Bu bölgelerden birinde yaşayan öteki bölgelerdekilerle hiç anlaşamazlar. Dilbilimcilerine göre İtalya’da 50 lehçe bulunmaktadır. Resmi olarak Floransa lehçesi kullanılmaktadır. Okullarda da bu dil öğretilir ve kullanılır.Eğitim: İtalya’da 6 ile 14 yaş arasında temel eğitim mecburi ve ücretsizdir. Bu eğitimden sonraki lise ise beş yıldır. Ülkede 288’e yakın Üniversite bulunmaktadır. Yüksek öğretim paralıdır.Din: Halkın büyük bir kesimi Hıristiyanlığın Katolik mezhebine mensuptur. Çok az miktarda Protestan ve Mûsevi bulunmaktadır.Spor: İtalya’da spor çok gelişmiş, futbol milli bir spor haline gelmiştir. Günümüzde İtalya’da futbolla ilgilenen 7342 spor kulübü ve bu kulüplere mensup 9750 takım resmi maçlara katılmaktadır. Bu takımlarda 205.430 futbolcu yer almaktadır. İtalyanlar futbolun yanında atletizm, boks, eskrim, binicilik gibi birçok spor dalında başarılar göstermişler, dünya spor sahasında söz sahibi olmuşlardır.
Siyasi Hayat 1948 Anayasasına göre İtalya her biri beş yıl süre ile seçilen iki meclisin (Temsilciler ve Senato) yasama yetkisine sahip bulunduğu demokratik bir Cumhûriyettir. Temsilciler Meclisinin 630, Senatonun 325 üyesi vardır. Devlet Başkanı yedi yıl süre ile bu iki meclis tarafınan seçilir. Ülke yirmi bölgeye ayrılmıştır. Bu bölgeler bir ölçüye kadar kendi içinde özerktir. Ayrıca kendi yönetimlerine sahip beş ana bölge vardır. Kurulan koalisyon hükümetleri uzun zaman devam etmemekte sık sık seçime gidilmektedir.
Ekonomi İkinci Dünya Savaşından sonra, 1950’de başlayan büyük bir ekonomik gelişme ile başlıca sanayi ülkeleri arasına girdi. 1979 yılından sonra ekonomisinde düşüşler görüldü. Bunun temelini % 7,6’lık bir işsizler ordusu ve % 21,2’lik enflasyon oranı meydana getiriyordu. İşgücünün % 48,6’sı sanayi kesiminde çalışmaktadır.Tarım: Çalışan nüfûsun % 18’i tarımla uğraşır, topraklarının % 31’i işlenebilir nitelikte, % 17’si ise mer’alıktır. Başlıca tarım ürünleri şekerpancarı, buğday, pirinç, sebze, üzüm, ve zeytindir. Üretim alanının % 37’sini kaplayan Kuzey İtalya, toplam üretimin yarısını verir. Dağlarda yaşıyanlar geçimlerini ormandan sağlar. Büyük vadilerde oturanlar, tahıl, üzüm, meyva yetiştirirler. Po Ovasındaki yüksek taracada mısır tarlaları ve dutluklar vardır. Appeninlerin eteğinde buğday yetiştirilir. Güney İtalya tarımı verimsizdir. Üretim alanı işlenen toprakların %63’ünü kaplamasına rağmen toplam tarım üretiminin yarısını verir. Buralarda tarım alanları şu şekilde olur: Çıplak tarlalar, meyva bahçeleri, hem meyva hem tahıl yetiştiren tarlalar. Bu tarlalarda buğday ve bakla yetiştirilir.İtalya tarımının özellikleri: Tahıl tarım üretiminin %22’sini, ağaç yetiştiriciliği % 24’ünü teşkil eder. Sanayi bitkisi olarak tütün ve keten yetişir. İtalya’nın birçok yerlerinde toprak zayıf ve suyun az olmasına rağmen ekim sürekli yapılmaktadır. İtalya tarımda genel olarak buğday ve mısır yetiştirir. Avrupa’nın en büyük pirinç üreticisidir. Zeytinyağı üretiminde dünya birincisidir. Bütün bunlara rağmen besin maddesi bakımından İtalya kendi ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır.Hayvancılık: İtalya’da hayvancılık toprak genişliğine göre gelişmiş sayılır. Ülkede sığır, keçi, koyun beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde sığır beslenir. Süt endüstrisi çok gelişmiştir. Dünyaca ünlü peynir elde edilir. Ülkenin hayvani protein ve yağ ihtiyacı karşılanır. Dağların alçak kesimlerinde nadasa bırakılan yerlerde koyun beslenir.Sanayi: Nüfûsun % 36’sının çalıştığı, sanayi ve yatırımların çoğunluğu kuzeyde yoğunlaşmıştır. Başlıca sanayiler dokuma (özellikle ipek), kimya, makina, motorlu araçlar, petrol işleme ve gıda alanlarıdır. Motorlu araç sanayiinde Fiat otomobil sanayii dünya çapında bir üne sahiptir. Büyük bir iş gücü istihdam eder. Besin sanayii makarna ve konserve dalında çok gelişmiştir. İtalya sanayiinde genellikle hammadde ve enerji kaynakları zayıftır. Bu açık, ithalatla kapatılır. Son zamanlarda çıkarılan tabii gazın sanayi bölgelerine dağıtılması ile Alplerde hidro elektrik santrallerinin kurulması enerji açığını büyük ölçüde kapatmıştır. Ulaşım güçlükleri sanayii olumsuz yönde etkilemektedir.Ticaret: Dış ticaret tablosu İtalyan ekonomisinin eğilimlerini yansıtır. Pamuk, ham petrol, yün, demirli madenler gibi hammaddeler ithalatın % 50’ye yakın kısmını meydana getirir. İhracatın % 40-42’sini ise makina, tesviye edilmiş petro-kimya ürünleri, pamuklu sun’i dokumalar ve otomobillerden meydana gelir. Yani hammadde olarak alınır işlenir, mamul hale getirilir ve satılır. İtalya’nın ihraç ettiği diğer mallar ayakkabı, daktilo makinaları, zeytinyağı ve zeytindir. İthal ettiği malları ise başta petrol olmak üzere madenler, buğday ve ettir. İtalyan deniz filosu, dünyanın en büyük filolarından biridir. İtalyan ticareti ile deniz yolu taşımacılığı arasında sıkı bir bağ mevcuttur. İtalyan ödemeler dengesindeki açık, turizm sektörü sayesinde kapatılmaktadır. Turizm sektörü çok gelişmiştir. Birçok turistik tesise sahib olan İtalya, tarih ve kültür eserleri bakımından zengindir. Tarih boyunca birçok gelişme ve yeniliklere sahne olan İtalya turistler için cazip bir ülkedir. Bir AET üyesi olarak ticaretinin büyük kısmını AET üyesi olan ülkelerde, ABD ve Suudi Arabistan ile yapar.

23 Ağustos 2008 Cumartesi

AĞVA'DA NERDE KALABİLİRİM

AĞVA'DA KALABİLECEĞİNİZ BİRKAÇ MOTEL








MARİNA MOTEL


















ALESTA MOTEL











EL RİO MOTEL






HANGİ BESİNDE HANGİ VİTAMİN VAR?

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN BESİNLER
Vitamin A : Balık karaciğer yağı, karaciğer
Beta karoten (proVitamin A) : Havuç, ıspanak, kavun, kayısı
Vitamin B2 (Riboflavin) : Tüm hububat, yağsız et, süt, yumurta, karaciğer, kuru maya
Vitamin B6 (Pyridoxine) : Tüm hububat, yağsız et, süt, yumurta, karaciğer, kuru maya ve muz
Folik Asit : Yeşil yapraklı sebzeler, etler
Pantotenik asit : Bira mayası, baklagiller, alabalık, tüm hububat
Vitamin C : turunçgiller, çilek, karnabahar
Vitamin E : Yeşil yapraklı sebzeler, yumurta sarısı, karaciğer, buğday
Selenyum : sarımsak, baklagiller, balık, kuşkonmaz
Demir : Karaciğer, bezelye, yumurta sarısı, kuşkonmaz
Çinko : Karaciğer, soya fasulyesi, ayçiçeği tohumları
Magnezyum : Yeşil yapraklı sebzeler, fındık, deniz ürünleri
Manganez : Muz, kepek, ananas, fındık
Protein : Yağsız et, kümes hayvanları, balık, yumurta, baklagiller, karnabahar, ayçiçeği tohumları
Antioksidanlar : turunçgiller, baklagiller, tüm hububat

22 Ağustos 2008 Cuma

ANNELER VE ERKEK COCUKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

ANNE VE ERKEK ÇOCUK İLİŞKİSİ
Anneyle erkek çocuğu arasındaki ilişki :Bütün erkek çocukları için anne kucağı çok değerli ve önemlidir. Çünkü erkeğin annesiyle küçük yaşlarda kurduğu ilişki, onun ileriki yıllarda özgüvenini, sosyal ilişkilerini, hatta ne tip kadınlardan hoşlanacağını etkiliyor. Erkek çocuklarının hayatlarındaki ilk kadın ve öğretici kişi anneleridir. Anneyle oğlu arasındaki ilişkiyi bu denli özel yapan etken de bu.
Çocuk annesinden hayatı sevmeyi öğrenir Annenin çocuğuyla büyük bir ilgiyle bir şeyler yapması, paylaşması, ona hikayeler okuması, çocuğun sağlıklı gelişimi açısında oldukça önemlidir. Bu şekilde anne oğluna yaşama sevincini aşılar. Sıradan gibi görünen güzel anların paylaşılması, çocuğun hayatı boyunca sürecek olan sevgiyi büyütür. Bu sevgi, sadece çocuğun mutlu bir birey olarak yetişmesini sağlamıyor. Aynı zamanda kendine ve başkalarına güvenmeyi de öğretiyor. Çünkü erkek çocuğunun annesiyle kurduğu ilişki, diğer ilişkileri için de bir model oluşturuyor

Kızlarla olan ilişkide anne bir model sayılır Erkeğin hayatındaki ilk kadın olan annenin, oğlunun gelecekteki ilişkilerinde belirleyici bir rolü vardır. Örneğin annesiyle arasında bir mesafe olan çocuk, ileriki yıllarda beraber olacağı kadına da mesafeli davranır. Tersine, annesiyle çok yakın ilişkide olan erkek çocuğun, beraber olduğu kadına da yakınlığı artar. Bu nedenle annenin nasıl düşündüğü ve duygularını nasıl ifade ettiği büyük önem taşır.
Bunun dışında, anneyle baba arasındaki ilişki de, çocuğun psikolojik gelişimi üzerinde etkili. Birbirine sevgi ve saygıyla yaklaşan bir çift, çocuklarının gözünde böyle bir ilişki modeli oluşturur

Kadınların dünyasına açılan ilk pencere: Erkek çocuğu annesinin dünyasını görerek, kadınların dünyasını daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Karşıt cinse ait dünyanın tanınması da, çocuğun bakış açısının genişlemesini sağlıyor. Bir erkek için kadınların dünyasını anlamak, çok geniş bir pencereden bakabilmek anlamına geliyor.
Bir erkeğin hayatına giren ilk kadın olarak anne, çocuk için tam bir gözlem konusu. Erkek, annesine bakarak kadınlar hakkında bilgi edinir ve onları anlamaya çalışır. Bu şekilde anne farkında olmadan kendi kişiliğinde barındırdığı kadınlara özgü davranışlar sergileyerek, oğlunun gözlemlerine müthiş bir malzeme verir.
Bunun dışında annenin derin duygusallığı da erkek çocuğu için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Çocukların yaşları ilerleryip, annelerini anlamaya başladıklarında, kadınlara özgü duyguları ayırt etme yetenekleri artar

18 Ağustos 2008 Pazartesi

DATÇA




































“Tanrı, yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını istiyorsa Datça Yarımadası’na bırakır." (Strabon)
Ünlü coğrafyacı Strabon böyle demiş Datça için. Güzelliği, iklimi ve doğasıyla Datça, gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerini gülerek karşılayan şirin bir tatil kasabasıdır. Marmaris ve Bodrum gibi tanınmış turizm merkezlerine yakın olmasına rağmen, doğallığını koruyabilmiş ender turizm merkezlerinden biridir. Datça, ünlü tarihçi Strabon’dan bu yana Ege ve Akdeniz’in en sağlıklı coğrafyası olarak tarif ediliyor.
Bol oksijenli ve nem oranı düşük havasından mı bilinmez ama tarihte de en eski tıp okulları bu bölgede kurulmuş. Hastalar bu bölgeye şifa bulmaya gelirmiş. Belki de bu yüzden yörenin insanları daha uzun ömürlü ve sağlıklı bir yaşam süregelmiş. Belki de Datça’da insanların uzun yaşamının sırrı yoğun çam ormanlarından süzülen çam balı, çiçek balı, kekik balından ya da içilen adaçayı, papatya, kuşburnu çaylarından olabilir. Belki de bademleri, zeytinyağı, şifalı sabunları ya da denizinden avlanan kalkan, levrek, mırmır, çuprasındandır... Kimbilir?
Datça’nın her yerinden denize rahatlıkla ulaşmak mümkün. Kumluk Plajı, Hastane Altı Plajı, Taşlık Plajı ve Şifalı Göl şehir içinde herhangi bir araca gereksinim duymadan ulaşabileceğiniz, yüzebileceğiniz yerler.
Aktif tatile uygunDatça aktif tatil yapmak isteyenler için de çok uygun. Sürekli esen meltem rüzgarı sörf meraklılarını, adadaki dalış merkezlerinin desteğiyle denizin dip zenginliği ise amatör dalgıçları adeta büyülüyecek kadar güzel.Datça ve çevresi yürüyüş sporunu sevenlere de bir çok olanaklar sunuyor. Bu arada eski taş evleriyle yerli ve yabancı herkesin beğenisini toplayan Eski Datça’yı, Selçuklu döneminden kalma camisiyle Hızırşah Köyü’nü, camii ve eski taş evleriyle Reşadiye’yi ve yeldeğirmenleriyle Kızlan Köyü’nü de ziyaret etmeyi sakın unutmayın
DATÇA'YA ULAŞIM
Dalaman havaalanına İstanbul ve Ankara'dan direk uçuşlarla ulaşabilirsiniz. Dalaman havaalanı Datça'dan 160 km. uzaklıktadır ve havaalanından Marmaris'e kadar servis ile ve daha sonrasını ise saat başı kalkan minibüsler aracılığıyla tamamlayabilirsiniz. Bodrum havaalanına gelmek isteyenler için ise feribot servisi ile Datça'ya 2 saat içinde ulaşma imkanı bulunuyor ancak kesin hareket saatleri sezona ve aylara göre değiştiğinden daha önceden soruşturmada fayda var. Datça Marmaris arası 65 km. ve yaklasik bir saatlik bir yolculuk gerekiyor. Datça İzmir arası ise 330 km. ve 4 saatte İzmir'e ulaşım imkanı var. Datça İstanbul arası ise otobüsler ile yaklaşık 14 saat sürüyor. Bunun dışında Rodos ve Sömbeki adalarından kalkan feribot ve deniz otobusleri ile Datça'ya ulaşmak mümkün.

17 Ağustos 2008 Pazar

TATİL LİSTELERİNİN İLK SIRASINDA BULUNAN MİAMİ






































Miami, Amerika Birleşik Devletleri'nin Florida eyaletinin ikinci büyük kentidir. Atlas Okyanusu kıyısında bir kıyı kentidir. En gelişmiş sektör turizm sektörüdür.
Miami (pronounced mī-ăm'ē, mī-ăm'ə) is a major city in southeastern Florida, in the United States. It is the county seat of Miami-Dade County. Miami is a gamma world city[1] with an estimated population of 404,048. It is the largest city within the South Florida metropolitan area, which is the largest metropolitan area in the Southeastern United States with 5.5 million people. Miami and its surrounding cities make up the fifth largest urban area in the United States.[2] As of 2005, the United Nations estimates that the Miami Urban Agglomeration is the fourth largest in the United States, and the 44th largest in the world Miami’s importance as an international financial and cultural center has elevated Miami to the status of world city. Because of Miami’s cultural and linguistic ties to North, South, and Central America, as well as the Caribbean, Miami is many times referred to as “The Gateway of the Americas”. Florida’s large Spanish-speaking population and strong economic ties to Latin America also make Miami and the surrounding region an important financial center of the Hispanic world.

14 Ağustos 2008 Perşembe

ANNE-BABA KURALLAR KOYARKEN NELERE DİKKAT ETMELİ



Anne-Baba Kurallar Koyarken Nelere Dikkat Etmeli

Bebekliğinden itibaren çocuklara sınırları ve kuralları öğretin; uyku, yemek, tuvalet, temizlik, özbakım gibi konularda bir düzen oluşturun.
Çocuğunuzun her türlü ihtiyacını karşılayabileceği şekilde büyümesine özen gösterin. Becerileri geliştikçe her türlü ihtiyacını karşılayabilir hale gelecektir. Böylece kendi sorumlulukları konusunda fazla uyarmanız gerekmeyecek ve itaat problemi yaşama olasılığınız azalacaktır.
Kurallar önceden belirlenmelidir. Öncesinde konuşulmamış, beklenmedik istekler çocuklarda kaygı uyandırır ve söyleneni yapmak istemeyebilirler. Bunun yerine önceden belirlenmiş kurallarla ilgili uyarı yapmak çocuklar üzerinde daha etkili olmaktadır. Kurallar mümkün olduğunca açık ve net olmalıdır. Çocuğunuzdan nasıl davranmasını beklediğinizi belirtmeniz çocuğunuzun uygun davranma olasılığını arttıracaktır.
Kurallar tutarlı olmalıdır. Sizin tutarlı olduğunuzu gören çocuğunuz sizin sözünüzü dinlemeye daha istekli olacaktır. İstediğiniz gibi davrandığında ve sözünüzü dinlediğinde onu ödüllendirin. Ödülün "aferin, sözümü dinlediğin için seninle gurur duyuyorum vs." gibi sözel ödül olması çocuğu daha fazla motive edecektir. Annesi ve babası tarafından kabul gördüğünü ve davranışının beğenildiğini gören her çocuk aynı davranışı tekrarlamak isteyecektir.
Çocuğunuzla iyi iletişim kurmanız önemlidir. Çünkü ancak iyi iletişim kurduğunuzda çocuğunuz sizi dinlemeye ve istediğinizi yapmaya istekli olacaktır. Aksi halde "söz dinlememek" anne-babaya duyulan öfkenin bir ifadesi olarak ve anne-babaya bir tepki biçiminde ortaya çıkan bir sonuç olabilir.
Evde kural koymanın öneminden bahsederken kuralların önceden belirlenmesinin gerekliliği de unutulmamalıdır. Çocuklar ne zaman nasıl davranmaları gerektiğini önceden bilmeye ihtiyaç duyarlar ve birden bire ortaya çıkan bir talebe cevap vermek konusunda çok istekli olmazlar. Bu durumda anne-babanın sözlerini dinletmek için biraz daha sert bir uyarıya ihtiyaçları olacaktır. Bu da çocuk ve anne-baba arasında başka problemlerin yaşanmasına sebep olabilir. Oysa zaten kural olan ve çocuğun bildiği bir şey hatırlatıldığında bu söyleneni çocuklar bir tehdit ve rahatsız edici bir şey olarak algılamayacakları için söylenene itaat edeceklerdir.
Çocukların kuralları öğrenmesini ve kurala uymalarını zorlaştıran başka bir durum da kuralların tutarsız bir şekilde uygulanmasıdır. Yapılması yasak olan bir şey başka bir gün kabul ediliyorsa çocukların bu kuralı kural olarak benimsemeleri zor olacaktır. Anne-baba böyle bir durumda çocuğun "söz dinlememesini" olağan karşılamalıdırlar. Çocuk daha önce benzer bir davranışlarının anne-babası tarafından kabul gördüğünü söyleyebilir ve bu yeni yönergeye itaat etmeyecektir. Üstelik bu tutarsızlığı fark ettiği için anne-babasının başka konularda söylediklerine uymakta da problem çıkarabilir.

6 Ağustos 2008 Çarşamba

LÜX GEMİLER

BU GEMİLERDE SEYAHAT ETMEK EMİNİM ÇOK GÜZELDİR

MSC MUSICA : Türk turizm sektörüne giren İtalyan Mediterranean Shipping Company (MSC), 3 bin yolcu kapasiteli 'MSC Musica' adlı gemisinde 13 güverte, üç katlı şelale, Türk hamamı, dört jakuzi ve iki havuz yer alıyor.Sporseverlere mini golf, tenis kortu, jogging parkuru gibi imkânların sunulduğu gemide,SPA merkezi, güzellik salonları, sağlık
kulübü ve kütüphane de var.Yolcular,free shop'larda alışveriş yapabilir,tiyatro salonunda çeşitli animasyonlara katılıp içerideki kumarhanede oyun oynayabilir. Gemide tango, salsa ve İtalyanca dersleri almak da mümkündür. Gemide 12 bar ve 4 restoran ile pizza salonları da var. Kamaraları 5 yıldızlı otel konforundaki Musica, her hafta İstanbul ve İzmir'den sefer yapacak.


VOYAGER OF THE SEAS adlı dünyanın en büyük yolcu gemisi, sanki küçük bir şehir...İçinde ne ararsanız var. Golfe meraklıysanız golf sahaları, tırmanma seviyorsanız 60 metre yüksekliğinde duvar, tenis, basketbol, voleybol sahaları, buz pateni pisti, 'benim sporla işim yok' diyenlerdenseniz bol bol lokanta ve bar, 'avucumun içi kaşınıyor' diyorsanız oyun
salonları da mevcut..Yolculukta alışveriş yapmadan duramıyorsanız, dünyanın en ünlü markalarının satıldığı mağazalar da sizleri bekliyor.


CNORWEGIAN JEWEL Ağustos 2005'de suya indirilen bu muhteşem gemi, 2376 konuğuna teknolojinin tüm yeniliklerini tanıştıracak. İki ana 8 spesiyal restoranı, 13 barı, 2 yüzme havuzu, sağlık ve güzelik merkezi, jogging parkuru, basket ve voleybol sahası, tenis kortu, kütüphanesi, casinosu ile size zevkli anlar yaşatacaktır.
Kabinlerde, TV, mini bar, telefon, kasa, saç kurutma makinesi mevcuttur

STAR PRINCESS 24 saat yemek servisi ile Horizon Court - 4 havuz - 3 show salonu - 3 ana yemek salonu - restoranlar - barlar, disko ve dans salonları - casino - çocuk ve gençlik merkezi - iş merkezi - sağlık merkezi - kütüphane - iskambil oyunları salonu - güzellik salonu - jimnastik salonu - gezinti ve jogging alanı - basketbol/voleybol/tenis sahası - bilgisayar donanımlı golf merkezi -
fotoğraf galerisi - sanat galerisi - kilise - butik ve duty free dükkanları bulunmaktadır.Tüm kabinlerde TV,klima,buzdolabı, 24 saat oda servisi, tuvalet ve banyo bulunmaktadır.




2 Ağustos 2008 Cumartesi

BERLİN





Helmut Jahn: Sony Center'ın Kubbesi(Potsdamer Meydanı, Berlin)


Berlin, Almanya'nın başkenti ve en büyük şehridir.
II.Dünya Savaşı öncesinde 4.3 milyon kişinin yaşadığı şehirde 2005 itibariyla 3.4 milyon kişi yaşamaktadır. Berlin, kuzey Almanya'da, Spree ve Havel nehirlerinin arasındaki kumluk bölgeye kuruludur. 1949'dan 1990'a kadar Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmış olan kenti ikiye bölen duvara (Berlin Duvarı) sonradan "Utanç duvarı" adı da verilmiştir.

TARİH

1989 yılı kasımında Doğu ve Batı Berlin'i ikiye ayıran duvar yıkıldıktan sonra tekrar birleşen kentin doğu kesimlerinde yoğun bir tadilat yaşanmaktadır.
Kenti ikiye bölen Spree Nehri'nin, iki kıyısında, Cölln ve Berlin adlı iki balıkçı köyü olarak bölünmüş bir halde iken ilk kez 1307 yılında birleşti. Brandenburg'un (daha sonra ise Prusya'nın) başkentliğini yapan Berlin, 18. yüzyıla kadar önemli arz eden bir şehir değildi. Ancak Prusya'nın güçlenmesi sürecinde öncelikle Kuzey Alman'nın ve sonrasında da Avrupa'nın siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda önemli merkezlerinden biri haline geldi. 1871 yılında kurulan Alman İmparatorluğu'na da başkentlik yapan Berlin, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından harabeye döndü, müttefik devletler tarafından işgal edildi.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra şehir Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmıştır. Kentin imparatorluk merkezi Mitte ile birlikte, Berlin'i inşa eden mimar Karl Friderich Schinkel'in tasarladığı binalar, büyükelçilikler, saraylar, müzeler tamamen kentin doğu kesiminde kaldı. Türkiye'den kaçak yollarla getirilen Bergama Sunağı'nın sergilendiği dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Bergama Müzesi , Cölln ile Berlin'i birleştiren anlaşmanın yapıldığı St. Nicholas Kilisesi de tıpkı diğer önemli yapılar gibi Doğu Berlin'de kaldı.